Afleveringen
-
Bekârlığa sultanlık diyenlerin sağlıklı evlilikten neden bu kadar korktuğunu gerçekçi bir yaklaşımla anlamaya çalışma çabamızı içeren bir bölümle karşınızdayız. "Evliliğe hazır hissetmiyorum" derken aslında "Yeterince zorunda değilim" demek isteniyor olabilir mi? Elâlemler bu işin ne kadar içinde? İşte cevabı...
-
Erkekler prenses mi oldu? Kadınların gücü mü battı? Yoksa dünya olduğu gibi mi dönüyor? Kavramların bile hızlı tüketime kurban gittiği bu dönemde objektifliğimizle prenses erkeklerimiz de vardır dedik... Daha fazlası için dinleyiniz :)
-
Zijn er afleveringen die ontbreken?
-
Ah nerede o eski umut ve heyecan dolu yeni yıl bekleyişleri... Gerçeklik öyle fazla gelmiş ki bize 2024'te, kutlama modu bizden uzak gibi duruyor. Motivasyon dolu, musmutlu ve pespembe yeni yıl dilekleriyle bezeli bir bölüm olmasa da çoğunlukla aynı hisleri paylaşmanın verdiği birliktelik duygusuyla yetindiğimiz bir bölümle sizlerleyiz. E hadi hoş gel be 2025! Seneye görüşürüz herkes...
-
Hatırlaması zor, etkisi büyük olan çocukluğumuzdan konuştuk. Yine bambaşka şekilde büyüyüp farklı farklı anılar biriktirmiş olsak da özlemle bahsettiğimiz, biraz da içinde kaybolduğumuz uçsuz bucaksız bir şeymiş. Bambaşkalık içinde derin ortaklıkları da barındırmış. Konuşurken fark ettik, biz içimizdeki çocuğu kaybetmemek için direnenlerdeniz. Siz nasılsınız? Keyifle dinleyiniz, nostaljilerde dolanırken bizi de anınız. Anılaaaaaağğrr :)
-
Bakıldığında çok da önemli olan bir seçim üniversite. Bir o kadar da bilinçsizce yaşanan bir süreç mi oluyor ülkemizde? Zamanında gençlik şuursuzluğuyla "hee aynn" denilse de gerçekte "hayatınızın en güzel yılları" olma ihtimali çok yüksek diye tadını çıkarmanızı öğütleyen biz yaşlılardan deneyim dolu bir bölüm geldi. Keyfini çıkarın, dediğimizi yapın, yaptığımızı yapmayın!
-
"Ben seçilmem seçerim" diyenlere kötü haber :( Belli ki ailemizi seçemiyoruz. Hiçbir aile mükemmel değil tabii ama işte bizi güzel yapmışlar bari şeklindeki avuntularla konuda neredeyse kaybolmuş olsak da kendimizi seçmeye biraz yaklaştık gibi sanki. Yani konu derin , dikkat edin.
-
Arkadaşlık neydi? Gerçekten emek miydi? Yoksa bu bir klişe miydi? gibi sorularla başlayıp konunun konuyu açmasıyla bir takım kişisel dehlizlerde kaybolduğumuz ve sonrasında kendimizi kahkahalar içinde bulduğumuz harika bir sohbet gerçekleştirdik. Çok bilmek istiyorsanız önce bize arkadaşınızı söylerseniz size gerçekte kim olduğunuzu söyleyebiliriz bile belki... Keyifli dinlemeler dileriz.
-
Ne için flört edilir? Flörtözlük caiz midir? Daha çok kendisi için flört edenleri kızdıracak yorumlara hazır olun! Sanatsal birkaç dokunuş ile analizlerimizi destekleyerek karşılıklı(!) flörtün ilişkiler için önemini konuştuk. Bunların günlük hayatımızda daha çok gündem olacağı günlere özlemle... Sürpriz sonlu :)
-
Paranın varlığı bir dert yokluğu yara mıdır? Yokluğunun yara olduğuna son derece hakim olup varlığının dert olacak düzeye en azından bizim için gelememesi üzerine kendimizce hasbihal ettik.
-
Kendin olmak ya da olmamak işte mesele bu... Yine büyük bir meseleyi kısa bir zamana sıkıştırarak hadsizce ama haklı nedenlerle konuştuk. Ne olursanız olun yine de dinleyin deriz :)
-
Bu kadar kötülüğün içinde, bu kadar kötü insana rağmen iyi insanlar sayesinde var olmaya çalışan özellikle sokak hayvanlarına olan sevgimizi konuştuk. Hayvan sahiplenmiş birileri olarak bu sevginin dönüştürücü gücü son zamanlarda bizim bi şekilde tutunmamızın en büyük sebebi. İyi ki varsınız yakınımızda olan, olmayan tüm canımız hayvanlar!
#satınalmasahiplen #katliamyasasınahayır
-
İşsiz doğulur mu yoksa sonradan mı olunur? Seni işsiz yapanların işi var da ne oluyor? Tüm bunlar Amerika'nın oyunu olabilir mi? İşte cevabı...