Afleveringen
-
Öleceğinin bilinciyle yaşayan tek canlı; insan... Peki bu engellenemez gerçeğin ışığında, neden dünyada adımız ve yaptıklarımız yaşasın istiyoruz? Daha önemlisi bu mümkün mü? Hep beraber masaya yatırıyoruz.
-
Bugün kalbimiz heyecandan küt küt, gözlerimizdeki mutluluk gözyaşları da pıt pıt.
100 bölümdür bizi, tekrar tekrar dinlediğiniz için teşekkür ederiz. Bu bölümde bizimle birlikte olan ya da uzaktan dahil olan herkesi çokça seviyoruz. İyi ki varsınız!
Yeni logomuz için Damla Özdemir'e, tazecik jingle'ımız içinse Can Dedeoğlu'na bolca teşekkürü borç biliriz.
Diyor.. Bölüm açıklamasını aşağıda paylaşıyoruz..
Tüm hayatımız konuşmak, kendimizi anlatmakla geçiyor. Bir yandan hepimiz duyulmayı beklerken, önce dinlemeyi becermediğimizi fark bile etmiyoruz. Kendimize kapalı kulaklarımızı açmanın bakalım bir yolu var mıymış? -
Zijn er afleveringen die ontbreken?
-
Aklımız erdiği ilk günden beridir ''iyi insan'' olmanın reçetelerini dinliyoruz. Bakalım herkese göre olmamız gereken bu kalıba girmemizi engelleyen neymiş..
-
Her zaman, her şey bizim kontrolümüzde olmuyor. Acaba böyle durumlarda elimizden gelenin en iyisini yapmak yerine, tembellik yapıyor olabilir miyiz? Sabır ve sebat dolu bir bölümle karşınızdayız.
-
Her seçim sonuçlarıyla doğruyu tanımlıyor. Bakalım sonucu görmeden doğru karar vermek mümkün müymüş?
-
Nereye gidersek gidelim yanımızda her zaman biz varız. Arkasına saklandığımız sanal perdelerin ardında gerçekten kendimizden kaçabilyor muyuz? Yoksa kaçtıkça kendimizden uzaklara mı düşüyoruz?
-
Kalabalıkları memnun etmek için yaşadığımız hayatlar ve diğer yanda tek başına kalmak istediğimiz anlar. Peki durmamız gereken nokta neresi? Neden yanlızlıktan bu kadar korkuyoruz?
-
Herkes har vurup, harman savuruyor ama sen 'ben her şeyi gerçek değerine göre harcıyorum' diyorsan, birlikte bir daha düşünelim mi? Acaba neler kaçırıyor olabilirsin?
-
Aşkı arıyoruz derken sevgiye de razı olduğumuzu iddia ediyoruz. Acaba bu kavramlarda netleşebilmemiz, herkesle ve her şeyle olan ilişkimizin mimarı olabilir mi?
-
Bazı insanlar hayatı bizim için çekilmez yaparken, kötülüklerine akıl erdirmek mümkün olmayabiliyor. Bakalım, bu karanlıkla baş etmek ve gerçek iyiye ulaşmak mümkün mü?
-
Artık ayakların geri geri mi gidiyor? Gününün en değerli saatlerini harcarken, nedendir bu halsizlik ve isteksizlik dersin? Acaba seni ele geçiren bu duygu sana bir şey anlatmak istiyor olabilir mi?
-
Eleştirilmekten kaçsak da, neden eleştirmekten vazgeçemiyoruz? Eleştirinin gizli ilmini ve kuzu postuna girmiş kurdu konuşuyoruz.
-
En gözde ortamlardan, aile ocağına kadar herkesin peşinde koştuğu binlerce kalıba girdik yıllar boyu. Her ne bedel ödediysek geri dönüşü var mıymış bakalım?
-
Uzun düşünmeler sonrası konulan hedefler ve yapılan planlar, bizi yoruyor olabilir mi? Mutluluğu arkasına koyduğumuz bu dağlar, bizi kendi cehennemimize götürüyordur belki de..
-
Her sene gelip kapımızı çalan bu kavramları yeterince tanıyor muyuz? Hikayeler ve geleneklerle dolu bir bölüm. Hepinize harika, bir yıl diliyoruz! Sizi seviyoruz..
-
Kim veya ne ile olursa olsun, ilişki denen bu dansın bazı temel kuralları var. Cezasını ödediğimiz, fark etmeden yaptığımız bu hataları gelin beraber inceleyelim.
-
Gösteremediğimiz öfke ve içimizdeki acı bizi zehirler mi? Bunun sonucunda enerjimi çalan bir parazit besliyor olabilir miyim? Bu sefer de sinsi düşmanımız "Kin" i konuşacağız.
-
Her iki taraf da kılıçlarını çekeli çok uzun zaman oldu. Artık ortak bir noktada buluşmak ve uzlaşmak istiyorsak bilmemiz gerekenleri tartışıyoruz.
-
Parayı, zamanı, heyecanları hep bi tüketme peşindeyiz. Ama sanki dipsiz bir kuyuyu doldurmaya çalışıyor gibiyiz. Tüketim alışkanlıklarımızı tüm gerçekleriyle tartışıyoruz.
-
Anlamak kadar önemlidir kendini anlatabilmek. Peki beni anlaşılır yapan, yalnızca doğru bir üslup mudur? Yoksa acaba her şey bu kadar basit olmayabilir mi?
- Laat meer zien