Afleveringen
-
"Tanrı'nın huzuru ve neşesi benimdir."
Tanrı'nın huzuru ve neşesi sizindir. Bugün, bize ait olduklarını bilerek onları kabul edeceğiz. Ayrıca biz aldıkça bu hediyelerin arttığını anlayacağız. Onlar, dünyanın vereceği hediyelere benzemezler. Dünyadaki hediyeler verildikçe verenden azalırlar. Alan, verenin kaybıyla zenginleşir. Bunlar hediyeler değil, suçluluk ile yapılmış pazarlıklardır. Gerçekten verilen hediye kayıp içermez. Birinin kaybından diğerinin kazanımı imkânsızdır. Bu; yetersizlik, kısıtlılık ve sınırlılığı ifade eder.
Bu şekilde verilenler hediye değildir. Bunlar daha değerli bir şeyler elde etmek için yapılan yatırımlardır. Geçici olarak verilmiş bir borçtur. Veren, verdiğinin daha fazlasını alma beklentisindedir. Vermekle ilgili bozulmuş düşünceler, gördüğünüz dünyanın tüm boyutlarına ve her alanına yayılmış durumdadır. Bu düşünceler, verdiğiniz hediyelerin anlamını silip atarlar dolayısıyla aldıklarınızın içini boşaltırlar, sonuçta eliniz boş kalırsınız. Bu kursun en önemli öğrenim hedeflerinden biri, verme algınızı tersine çevirmektir.
Ancak bu şekilde alabilirsiniz. Vermek bir korku kaynağı olduğu için almanızın tek yolunu kapatıyorsunuz. Tanrı'nın huzurunu ve neşesini kabul ederek, hediyeler hakkında yeni bir bakış açısı kazanacaksınız. Tanrı'nın hediyeleri vererek azalmazlar. Onlar verende de alanda da artarlar. Huzur ve mutluluğu, Tanrı'nın size verdiği hediyeler olarak kabul ettiğinizde, Yaratıcınızın sizdeki neşesi içinizde büyür ve sizin olur.
Gerçekten vermek, yaratmaktır. Sınırsız olanı sonsuzluğa eriştirir. Ebediyeti ölümsüzlükle buluşturur. Sevgiyi kendine sunar. Zaten tam ve bütün olana katkı yapar; ancak bu katkı, eksik olana katkı yapmak değil, bütünün verme yoluyla bütünlüğünü fark etmesidir. Gerçekten vermenin katkısı, bütünlüğünü korumak ve bütünün içerisinde olanın hepsini kendine verebilmesi için yapılan katkıdır.
Bugün, Tanrı'nın huzurunu kabul edin. O, bütünlüğü tanımlarken, Kendi bütünlüğünü kazanacaktır. Anlayacaksınız ki, Onun bütünlüğünü sağlayacak olan, Evladının bütünlüğüdür. O, kayıp yaratarak veremez. Siz de veremezsiniz. Bugün, Onun neşe ve huzur hediyelerini alın. Alarak Ona verdiğiniz hediyelerden dolayı size teşekkür edecektir.
Bugün, uygulama süre.lerimiz biraz daha farklı bir şekilde başlayacak. Bugünkü uygulamanıza başlarken, Tanrı'nın eşit yasaları altında hakkınız olan neşe ve huzuru reddederek, onlardan mahrum bıraktığınız kardeşlerinizi düşünün. Bunu yaparken, kendinizi mahrum bıraktınız. Şimdi geri dönüp reddettiklerinizi kendiniz için alın. Bir süre "düşmanlarınızı" düşünün. Her biri aklınıza gelirken onlara tek tek şunları söyleyin:
"Kardeşim, sana huzuru ve neşeyi sunuyorum,
ve böylece Tanrı'nın neşesini ve huzurunu kabul ediyorum."
Bugün, Tanrı'nın size vereceği hediyelere hazırlanın. Zihninizi, bunu başarmasını engelleyecek her şeyden özgürleştirin. Tanrı'nın size vereceği huzur ve neşe hediyelerini kabul etmeye şimdi hazırsınız. Almayı reddettiğiniz huzur ve neşeyi deneyimlemeye şimdi hazırsınız. Şimdi, "Tanrı'nın huzuru ve neşesi benimdir" diyebilirsiniz. çünkü vermek için almayı kabul ettiniz.
Eğer zihninizi söylenen şekilde hazırlarsanız bugün başarılı olacaksınız. Çünkü huzur ve neşenin etrafına ördüğünüz tüm duvarların kaldırılmasına izin verdiniz. Sonunda sizin olan size geliyor. Bu yüzden kendinize şunu söyleyin; "Tanrı'nın huzuru ve neşesi benimdir" ve gözlerinizi bir süreliğine kapatın. Bırakın Onun Sesi söylediğiniz kelimelerin doğruluğunu size kanıtlasın.
Bugün, mümkün olduğunca sık bir şekilde beş dakikanızı Onunla geçirin. Ona daha fazla zaman veremediğiniz anlarda, "az olmasının" Onun için değersiz olduğunu düşünmeyin. En azından her saat başı, size vereceklerini verebilmesi için Ona vereceğiniz kelimeleri hatırlamaya çalışın. Bugün Onun Niyetinin .nüne geçmemek için kararlı olun. Eğer bir kardeşiniz Tanrı'nın size vereceği hediyeleri reddetmenize yol açar gibi görünürse, bunu Tanrı'nın hediyelerini alabilmek için bir şans olarak görün. Sonra kardeşinizi kutsayın ve şunu söyleyin:
"Kardeşim, sana huzur ve neşe sunuyorum,
ve böylece Tanrı'nın huzuru ve neşesini kabul ediyorum."
-
"Ben, sadece hakikatte bana ait olanı arıyorum."
Bugünün düşüncesi, neşenin ve huzurun boş birer düşünce olmadığını vurgulamaya devam eder. Onlar, gerçek kimliğinizden dolayı hakkınız. Onlar size Tanrı'dan gelir çünkü O, vermek istediğini vermekte başarısız olamaz. Fakat Onun hediyelerini almak için, hazırlanması gereken bir alan gerekir. Onun hediyeleri, yerine kendi düşüncelerinin yarattıklarını koymuş olan zihin tarafından hoş karşılanmazlar.
Bugün, Tanrı'nın hediyelerinin bulunduğu kutsal sunağın içerisine koyduğumuz anlamsız ve yapay hediyeleri ortadan kaldırıyoruz. Onun hediyeleri, hakikatte bize ait olanlardır. Zaman var olmadan önce mirasımız olanlar, Onun hediyeleridir. Zamanı sonsuzlukla buluşturduğumuzda bizim olacak olanlar yine Onun hediyeleridir. Onun hediyeleri şu anda içimizdedir; çünkü onlar zamansızdır. Onları almak için beklememize gerek yoktur. Bugün hediyeler bizimdir.
Bu yüzden Tanrı'nın hediyelerini şimdi almayı seçiyoruz. Kendi yarattıklarımız yerine onları seçerek, Tanrı'nın Niyeti ile bir olur ve bu birliği fark ederiz. Bugün uzun çalışma sürelerinize yani saatte beş dakikalık uygulamalarınıza kurtuluşunuz için hakikati ifade ederek başlayın.
"Ben, sadece hakikatte bana ait olanı arıyorum;
neşe ve huzur benim mirasımdır."
Sonra, dünyanın çatışmalarından ortaya çıkan illüzyonlardan yapılma hediyeleri ve diğer hedefleri bir kenara bırakın. Onlar illüzyonlar tarafından algılanan ve sadece rüyalar dünyasında bulunan hayallerdir.
Tanrı'nın bize verdiklerini talep ederken, bütün bu hayalleri bir kenara bırakacağız ve hakikaten bizim olanı arayacağız. Zihnimizde, Ona adadığımız boş bir alan açarak; Onun hediyeleri ve neşesinin hoş karşılanacağı ve Onun bize vereceklerini bulabileceğimiz sunağımızı hazırlayacağız. Bugün, gerçekten bize ait olanın, Onun verdikleri olduğunun farkında olarak güven ile geliyoruz. Başka bir şey de istemeyeceğiz çünkü hakikatte bize ait olan başka bir şey yoktur.
Bu şekilde, Onun Niyetinin zaten olmuş olduğunu bilerek ve neşe ve huzurun Onun sonsuz hediyeleri olduğunu fark ederek, Ona giden yolu temizleyeceğiz. Onun verdiklerini almaya geldiğiniz zamanlar arasında da amacınızı gözden kaçırmayın. Bu hatırlatıcıyı mümkün olduğunca sık bir şekilde aklınıza getirin:
"Ben, sadece hakikatte bana ait olanı arıyorum.
Tek istediğim, Tanrı'nın neşe ve huzur dolu hediyeleridir."
-
Zijn er afleveringen die ontbreken?
-
"Tanrı Sevgidir ve aynı zamanda mutluluktur."
Mutluluk, sevginin bir özelliğidir. Onlar asla ayrı olamazlar. Sevginin olmadığı yerde mutluluk deneyimlenemez. Sevginin sınırı yoktur, o her yerdedir. Bu yüzden neşe de her yerdedir. Yine de zihin bunu reddedebilir. Sevgi içerisinde boşluklar olduğuna ve suçun bu boşlukları doldurabileceğine inanarak neşe yerine acı getirir. Bu garip inanç, sevgiyi kısıtlı olarak tanımlayarak mutluluğu sınırlandırır. Hiçbir karşıtı ve sınırı olmayana karşıtlık getirir.
Bu bilinçte, korku sevgi ile ilişkilendirilir. Bunun etkileri, kendi yarattıklarının gerçek olduğuna inanan zihinlerin mirası haline gelir. Bu görüntülerin gerçekle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu görüntüler Onun Sevgi ve Neşe olduğunu unutarak, Tanrı korkusunu gösterirler. Bugün bu temel yanılgı yerine hakikati getirerek kendimize şunu öğreteceğiz:
"Tanrı Sevgidir ve aynı zamanda mutluluktur.
Ondan korkmak neşeden korkmaktır."
Bugünkü uygulama sürecinize, Tanrı'nın korku olduğuna dair yanlış inancınızı kaldıracak olan bağlantıyı kurarak başlayın. Tanrı'nın Kendisi mutluluk olduğu için mutluluk sizin özelliğinizdir.
Bugün her saat geçerken, bu düzeltmenin zihninizde gerçekleşmesine izin verin. Hakikat korkunun, neşe ise acının yerine geçerken gelecek olan tüm mutluluğu selamlayın. Tanrı Sevgi olduğu için, istediğiniz size verilecektir. Bugün bunu sıklıkla deneyimlemeyi bekleyin ve tüm korkularınızı, bu güven dolu, net ve hakiki algıyla susturun.
"Tanrı Sevgidir ve aynı zamanda mutluluktur.
Bugün aradığım şey mutluluktur.
Başarısız olamam çünkü hakikati arıyorum."
-
"Tanrı'nın Niyeti mutluluğumdur. Onun Niyetini paylaşıyorum."
Acı çekmek istemiyorsunuz. Acının size bir faydası olduğunu; size bir şeyler kazandırabileceğini düşündünüz. Bu inanç şimdiye kadar sarsılmış olmalı. En azından bunu sorgulamaya başlayacak ve gerçekte bunun anlamsız olduğunu düşünecek kadar sarsılmıştır. Fakat hala daha tamamen gitmiş değildir. Daha önce onu zihninizin karanlık, kuytu köşelerinde güçlendiren kökler artık yok.
Bugün, zayıflamış olan direnci biraz daha kıracağız. Fark edeceğiz ki, acının bir amacı, sebebi ve herhangi bir şey kazandıracak gücü yoktur. Onunla hiçbir şey satın alamazsınız. Acı size hiçbir şey sunmaz. O gerçekte yoktur dolayısıyla size sağladığını düşündüğünüz hiçbir şey yoktur. Siz, hiçbir şeyin kölesi oldunuz. Bugün özgürleşin ve Tanrı'nın Niyeti ile bütünleşin.
Bu birkaç gün boyunca çalışma sürelerimizde, Tanrı'nın içinize yerleştirdiği mutluluğa ulaşmanıza yardımcı olacak egzersizler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Eviniz buradadır ve burada güvendesiniz. Burada huzur vardır; korku yoktur. Burada kurtuluş vardır. Nihayet burada rahatlık vardır.
Bugün çalışma sürelerine Tanrı'nın sizin için Niyetini kabul ederek başlayın. Şunu söyleyin:
"Tanrı'nın Niyeti mutluluğumdur. Onun Niyetini paylaşıyorum.
Şu anda bunu görevim olarak kabul ediyorum."
Daha sonra, görevinizi zihninizin derinliklerinde arayın .ünkü oradadır. Göreviniz, sizin onu kabul etmenizi ve seçiminizi yapmanızı bekliyor. Bunun, kendi seçiminiz ve Tanrı'nın Niyeti olduğunu öğrendiğinizde seçim yapmakta ve aradığınızı bulmakta zorlanmazsınız.
Mutlu olun Çünkü buradaki tek göreviniz mutlu olmak. Tanrı'nın, Kendisi gibi sevgi dolu yarattığı Evladı, en az Kendisi kadar sevgi dolu olmalıdır. Beş dakikalık uygulama süre.lerinizin dışında, bugün sıklıkla ara verip mutluluğu tek göreviniz olarak kabul ettiğinizi kendinize söyleyin. Bunu yaparken Tanrı'nın Niyeti ile bir oluyorsunuz.
-
"Tanrı'nın benim için Niyeti mükemmel mutluluktur."
Bugün, mutluluk konusu üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bu, kurtuluşun ne demek olduğunu anlamak adına önemli bir adımdır. Siz "suçlarınızdan" kurtulmak için hala bir bedel ödemeniz veya fedakârlık yapmanız gerektiğine inanıyorsunuz. Böyle bir şey yoktur. Böyle düşünmeniz normaldir çünkü suçun gerçek olduğuna ve Tanrı'nın Evladının suç işleyebileceğine inanıyorsunuz.
Eğer suç gerçekse adaleti sağlamak için de ceza gereklidir. Bundan kaçış olamaz. Bu şekilde düşünülürse, kurtulmak için acı çekerek bedel ödemek gerekir. Eğer suç gerçekse, mutluluk illüzyon olmalıdır çünkü ikisi birlikte gerçek olamaz. Suçlu sadece .lümü ve acıyı garantiler; Niyeti de budur. Acının ve .lümün onu bir yerlerde beklediğini bilir. Bir gün, bir yerde ve bir şekilde Tanrı'ya olan borcunu kapatmak için karşısına çıkar. Ondan korkup kaçarlar. Fakat O onları takip eder çünkü Ondan kaçılmaz.
Eğer suç gerçekse, kurtuluş acı olmalıdır. Eğer suç gerçekse acı, suçun bedelidir ve kaçınılmazdır. Eğer böyleyse, kurtuluştan korkmanız gerekir çünkü o sizi öldürecektir. Kurtuluş, et ve kemikten biraz daha önemli olan kurbanlarının her şeylerini yavaşça ellerinden alacak ve ölümle kucaklayarak onları kurtaracaktır. Onun gazabının sınırı, merhameti yoktur. Herkese bu anlamda eşit davranır.
Kim böyle acımasız bir cezayı ister ki? Bu gerçek olsaydı kim kurtuluştan kaçmazdı? Kim kendisine kurtuluşu sunan her sesi bulabildiği tüm yollarla bastırmazdı? Onun sunduklarını neden dinleyip kabul edesiniz? Eğer suç gerçekse, size sunduğu şey sadece, suçun yaratıldığı çıldırmış arzuların acımasız şekillerine bürünmüş olan ölümdür. Eğer suç gerçekse, kurtuluş sizin azılı düşmanınızdır. Tanrı'nın, Evladını kurban edip cezalandırdığı lanettir.
Bugünkü çalışma sürelerine gerçekten ihtiyacınız var. Egzersizler, suçun gerçek olmadığını ve ondan dolayı başınıza gelmiş veya gelecek olduğuna inandıklarınızın aslında hiç gerçekleşmediklerini ve gerçekleşmeyeceklerini öğretir. Sebebi olmayanın sonucu olamaz. Telafiyi açık bir zihinle kabul edin. Açık zihin, Tanrı'nın Evladından bir şeytan yaratmadığınızın farkında olduğunuz bir zihindir.
Suç diye bir şey yoktur. Bugün mümkün olduğunca sık bir şekilde bu düşünceyi tekrarlayalım çünkü bu düşünce bugünün dersinin temelini oluşturur. Tanrı'nın sizin için Niyeti mükemmel mutluluğunuzdur çünkü suç diye bir şey yoktur. Acının sebebi ve bir temeli yoktur. Neşe adildir ve acı kendinizi yanlış anladığınızın göstergesidir.Tanrı'nın Niyetinden korkmayın. Ona güvenle dünün çünkü O, hastalıklı bir hayal gücünün yol açtığı suçun sonuçlarından sizi kurtaracaktır. Şunu söyleyin:
"Tanrı'nın benim için Niyeti mükemmel mutluluktur.
Suç yoktur dolayısıyla sonuçları olamaz."
Uygulama sürecinize bu şekilde başlayın. Sonra, bu düşüncelerin zihninizi götüreceği neşeli alanı bulmaya çalışın. Beş dakikalarınızı buna verirken memnuniyet içerisinde olun ve suçun gerçek olduğuna dair delice inançlarınızla kendinize yüklediğiniz ağır yükü kaldırın.
Bugün delilikten kurtulun. Siz kurtuluş yoluna çıktınız ve bugünün dersi hızlanmanız için size kanatlar ve huzura giden yolda daha da hızlı gitmenizi sağlayacak umutlar kazandırır. Suç yoktur. Bugün bunu hatırlayın ve mümkün olduğunca sıklıkla kendinize şunu söyleyin:
"Tanrı'nın benim için Niyeti mükemmel mutluluktur.
Bu hakikattir Çünkü suç yoktur."
-
"Tanrı'nın kurtuluş planındaki rolüm önemlidir."
Nasıl ki Tanrı'nın Evladı Tanrı'yı tamamlar, sizin rolünüz de Tanrı'nın planını tamamlar. Kurtuluş; ayrı yaşamlar içerisinde, farklı yönlere giden birbirinden kopuk bedenler ve düşüncelerin olduğu inancını bitirmeli ve bunu tersine çevirmelidir. Ayrı gibi görünen zihinler ortak bir görevi kabul ettiklerinde amaçları birleşir; çünkü her bir zihin diğerlerinin amacı için çok önemli ve gereklidir.
Tanrı'nın sizin için Niyeti, mükemmel mutluluğunuzdur. Neden Onun Niyetine karşı çıkmayı seçersiniz ki? Onun planında size verdiği rol, Onun Niyetinin ne olduğunu bulmanız ve Onun sizin için Niyetinin gerçekleşmesini sağlamanızdır. Bu rol sizin mutluluğunuz için önemli olduğu gibi, Onun planı için de önemlidir. Onun size gönderdiği kişilerin Onun planını anlamaları için tümüyle neşe içinde olmalısınız. Onlar da kendi görevlerini sizin ışıldayan yüzünüzde görecekler ve mutlu gülümsemenizde Tanrı'nın onları çağırdığını duyacaklar.
Siz Tanrı'nın kurtuluş planı için gereklisiniz. Sizin neşeniz olmazsa Onun Neşesi eksik olur. Siz gülmezseniz dünya kurtarılamaz. Siz üzgünken, Tanrı'nın dünyayı kurtarmak için verdiği ışık kısık ve sönük kalır. Sizin gülmeniz yankılanmazsa gülen kimseyi de göremezsiniz.
Siz Tanrı'nın planı için gereklisiniz. Işığınız, Cennetten gelen ışığı yükseltir; neşeniz ise dünyadaki tüm zihinlere kederlerini bırakmaları ve sizin yanınızda yer alıp Tanrı'nın planındaki rollerini kabul etmeleri için çağrı yapar. Tanrı'nın sözcüleri/elçileri neşelidir. Onların neşeleri, keder ve umutsuzluğu iyileştirir. Onlar, Tanrı'nın isteyen ve hediyelerini kabul eden herkese sonsuz mutluluk vereceğinin kanıtıdırlar.
Bugün, üzüntülerimizi terk ediyoruz. Eğer kederleri tutarsak, vizyon için Tanrı'nın Planında gerekli olan rolümüzü üstlenmeyi kabul etmemiş oluruz. üzüntü, Tanrı tarafından verilen rol dışında bir rolü tercih ettiğinizin göstergesidir. Böylece dünyaya Onun mutluluğunu gösteremediğiniz gibi, kendiniz için de kabul etmemiş olursunuz.
Bugün buradaki görevimizin neşe olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Siz üzgünseniz göreviniz tamamlanmamıştır ve hem siz hem de tüm dünya neşeden mahrum kalır. Tanrı sizden mutlu olmanızı istiyor ki Evladını ne kadar sevdiğini, neşesini bölebilecek bir kederin bulunmadığını ve hiçbir korkunun Onun huzurunu bozamayacağını dünyaya ancak bu şekilde gösterebilirsiniz.
Bugün Tanrı'nın elçisi sizsiniz. Baktığınız herkese Onun mutluluğunu, size bakanlara ise huzurunu sunuyorsunuz. Dünya, Tanrı'nın mesajını sizin mutlu yüzünüzde okuyor.
Bugün, beş dakikalık uygulama süreçlerinde kendimizi buna hazırlayacağız. Bunu yapmak için, Tanrı'nın Niyeti olan mutluluğun içimizde yükseldiğini hissedeceğiz. Derse başlarken bugünün düşüncesini tekrar edin. Sonra rolünüzün mutlu olmak olduğunu fark edin. Tanrı'nın sözcüleri/elçileri arasında olmak isteyen herkesten tek beklenen budur. Bunun ne anlama geldiğini düşünün. Sizden bazı fedakârlıklar talep edildiğini düşündünüz ama yanıldınız. Siz, Tanrı'nın planına uygun olarak alırsınız ve hiçbir zaman kaybetmez, fedakârlık yapmaz ya da ölmezsiniz.
Şimdi, Tanrı'nın Niyetinin bizim ve tüm dünya için neşe oluşunu anlamaya çalışalım. Tanrı'nın Niyetinin ne olduğunu bulmak sizin görevinizdir ve şimdi onu buluyorsunuz. Buraya bunun için geldiniz. İzin verin bugün başardığınız gün olsun! İçinizdeki derinliklere bakın. İçinizdeki Kutsal bilinci keşfetme yolunda, küçük düşüncelerin ve aptalca hedeflerin yanından geçerek devam edin.
O, orada olacaktır. Ona şimdi ulaşabilirsiniz. O, Kendisini bulmanızı ve yüzünüzü Ona çevirmenizi beklerken siz neye bakmak isteyebilirsiniz ki? Hangi anlamsız düşüncenin sizi bundan alıkoyabilecek gücü vardır? Sizi çağıran Tanrı ise hangi aptalca hedef aklınızı çelip başarınızı engelleyebilir?
O, orada olacaktır. Siz Onun planı için gereklisiniz. Bugün, Onun sözcüsüsünüz. Bugün Onun, başkalarına vermeniz için size vereceklerini bulmalısınız. Saatlik çalışma süreleri arasında günün düşüncesini unutmayın. Bugün sizi çağıran, sizin hakiki Benliğiniz. Siz, Tanrı'nın kurtuluş planı için gerekli olduğunuzu her söylediğinizde Ona cevap veriyorsunuz.
-
"Kurtuluş benim buradaki tek görevimdir."
Kurtuluş ve bağışlama aynıdır. İkisi de bir şeylerin yanlış gittiğini, bağışlanmanız gerektiğini, kurtulmanız gereken, düzeltilmesi gereken ve Tanrı'nın Niyetine ters olan bir şeyler olduğunu ifade eder. İki terim de aslında imkânsız olduğu halde gerçekleşmiş olan bir şeyin olduğunu ve bunun da olan ile olmayan arasında bir çatışmaya yol açtığını ifade eder.
Hakikat ve illüzyonlar şimdi eşitlenmiştir çünkü ikisi de "olmuştur". Dolayısıyla bağışlanacağınız ve kurtarılacağınız şeyin gerçekleşmiş olması imkânsız hale gelir. Kurtuluş bu açıdan hakikat ve illüzyonlar arasında bir sınır hattı oluşturur. Kurtuluş hakikati yansıtır çünkü illüzyonlardan kurtulmanızın yolunu gösterir. Kurtuluş hakikatin kendisi değildir çünkü hiç var olmamış olan illüzyonları ortadan kaldırmaz. Dünyayı ve Cenneti aynı anda bir arada bulunduran bir zihinde, ikisinin de uzlaştığı bir buluşma noktası nasıl olabilir? Onlar düşünsel seviyede gerçek gibi görünseler de hakiki değildirler çünkü onları düşünen zihin, düşüncelerinin Tanrı'dan ayrı olduğuna inanmaktadır.
Bölünmüş olan zihin ile sonsuza kadar Bir olan Zihin nasıl birleşir? Nasıl bir plan hakikati bozmadan muhafaza eder, illüzyonların yarattığı ihtiyaçları fark eder ve saldırı veya acı olmadan hepsini yok eder? Tanrı'nın Düşüncesinden başka hangi plan hiç olmamış suçları ve illüzyonları unutabilir? Kutsal Rehber bu planı, Tanrı'nın yarattığı şekliyle Sizin de bir olduğunuz Zihinde korudu.
Kaynağı sonsuzluk olduğu için, Tanrı'nın planı zamanın etkilerinden muaftır. Fakat işlevini zaman içerisinde gösterir; çünkü siz zamanın gerçek olduğuna inanırsınız. Kutsal Rehber, sarsılmaz bir şekilde suç, acı, ölüm, ağıt ve kayıp görüntülerinize bakar. Fakat O, tek bir şeyin hakiki olduğunu bilir; Tanrı her zaman Sevgidir ve bu görünen, Onun Niyeti değil.
Bu Düşünce, illüzyonlara hakikati getirir. Onlara bakar ve onların, değişmeden sabit duranın önünü kapatan illüzyonlar olduklarını görür. Bu, kurtaran ve bağışlayan Düşüncedir çünkü hakiki olan, Kaynaktan gelmeyen hiçbir şeye inanmaz. Bu, bağışlama görevini kendi göreviniz olarak üstlenebilmenizi sağlayarak sizi kurtaran Düşüncedir.
Tanrı'nın, Planını paylaştığı Kutsal Rehber ile birlikte Kurtuluşu getirmek sizin görevinizdir. Tanrı, bu Plandaki görevinizi Kutsal Rehber ile birlikte gerçekleştireceğiniz konusunda size güveniyor. Şekilleri, boyutları veya görünürdeki diğer özelliklerine rağmen Kutsal Rehberin tüm illüzyonlara verebilecek tek cevabı vardır:
"Kurtuluş benim buradaki tek görevimdir.
Tanrı hala Sevgidir ve bu görünen Onun Niyeti olamaz."
Siz mucizeler yaratacak olanlar, bugünün dersini iyi uygulayın. Söylediğiniz kelimelerin gücünü hissetmeye çalışın çünkü bu kelimeler sizin kurtuluşunuzu ifade ediyor. Sizi Yaratan sizi seviyor. Acılar dünyası Onun Niyeti değil. Bunu Onun istediğini düşündüğünüz için kendinizi bağışlayın. Sonra, Onun Düşüncelerinin, zihninizin karanlık noktalarına girip gerçekte hiç yaratılmamış olan ve Onun Niyeti olmayan her şeyi temizlemesine, iyileştirmesine izin verin.
Bundan sonrası Tanrı'nın işidir, gerisini O halleder. Onun Düşünceleri yalnızlık içermez. Bölünmüş zihinle Kendi Düşüncelerini Kendinden saklayıp, yapay bir gerçekliğe yol açamaz. Işığın içeriye girmesine izin verin. Onun İsteklerinin önünde hiçbir engelin olmadığını göreceksiniz. Tüm sırlarınızı Onun ışığına açın ve ışığının ne kadar güçlü parladığını göreceksiniz.
Bugün, Onun Düşüncesini uygulayın ve Onun ışığının içinize girip tüm karanlık noktaları aydınlatarak hepsini birleştirmesine izin verin. Zihninizin Onun Zihni ile bir olması Tanrı'nın Niyetidir. Tanrı'nın Niyeti, Evladının Kendisi ile 'Bir' olmasıdır. Onun 'Bir' Evladı vardır çünkü O böyle İstemiştir. Bugün uygulama yaparken bunları da düşünün. Derse başlarken, hakikate gidişte size rehberlik etmesi için şu düşünceyi kullanın:
"Kurtuluş benim buradaki tek görevimdir.
Kurtuluş ve bağışlamak aynıdır."
Sonra, sizin buradaki görevinizi paylaşan Kutsal Rehbere dönün ve tüm korkularınızı geride bırakmanız için öğrenmeniz gerekenleri öğretmesine izin verin. Size öğreteceği; sizin, içinizde karşıtı olmayan Sevgi olduğunuzdur.
Hakikatiniz olan tamlığınızı, birliğinizi ve huzurunuzu reddeden tüm düşünceleri bağışlayın. Sizi Yaratanın size verdiği hediyeleri, hiçbir zaman kaybedemezsiniz. Siz başka biri olmak istemiyorsunuz. Sizin Tanrı'ya atfedilmemiş hiçbir göreviniz yoktur. Kendi yarattığınız benliğinizi bağışlayın. Bağışlamak ve kurtuluş aynıdır. Kendi yarattıklarınızı bağışlayın ve kurtulun.
Bugün, zihninizden korku ve şüpheyi tamamen kaldırabilecek özel bir mesaj almaktasınız. İllüzyonların gerçek olduğuna inanmaya eğilimli olduğunuzu gözlemliyorsanız bilin ki, hiçbir illüzyon şu sözlerin hakikatine dayanamaz:
"Kurtuluş benim buradaki tek görevimdir.
Tanrı hala Sevgidir ve bu görünen Onun Niyeti değil."
Tek göreviniz size birliğinizi hatırlatıyor. Tanrı'nın Planını sizinle paylaşana vereceğiniz beş dakikalık zaman dilimleri arasında bu düşünceyi kendinize şu şekilde hatırlatın:
"Kurtuluş benim buradaki tek görevimdir."
Bu şekilde bağışlama düşüncesini zihninizde netleştirirsiniz. Tüm korkuları bırakın ve sevginin, içinizde hak ettiği yeri bulmasına ve Tanrı'nın Evladı olduğunuzu size göstermesine izin verin.
-
"Tanrı'nın kurtuluş planındaki rolümü kabul edeceğim."
Bugün, çok özel bir adanmışlık günüdür. Bugün, tek bir tarafı seçeceğiz. Hakikatin olduğu tarafı seçip illüzyonların gitmesine izin vereceğiz. İkilik içinde kararsız kalmayıp Bir olanın, tekliğin tarafını seçeceğiz. Bugün kendimizi hakikate ve Tanrı'nın planladığı şekli ile kurtuluşa adıyoruz. Kurtuluşun, başka bir şey olduğu konusunda tartışmayacağız. Onu olmadığı yerde aramayı bırakıyoruz. Tanrı tarafından bize verilen rolü olduğu gibi ve memnuniyetle kabul ediyoruz.
Emin olmak ne kadar mutluluk vericidir! Bugün tüm şüphelerimizi bir kenara bırakıyoruz ve amacımızdan emin olan tarafı seçiyoruz. Şüphenin gitmesine ve emin oluşun gelmesine şükrediyoruz. Tamamlamamız gereken muazzam bir amacımız vardır ve ona ulaşmak için ihtiyacımız olan her şey bize verilmiştir. Tek bir hata bile yolumuzu kesemez. Tüm hatalardan kurtarıldık. Tüm suçlarımız, hatalı bir algı olduklarının farkındalığı ile temizlenip gitti.
Masum olanların korkusu olamaz çünkü güvendedirler ve bunun farkındadırlar. Sihir onların başvuracağı bir yol değildir. Onlar, gerçek olmayan uydurulmuş saldırılardan kaçış yollarını aramazlar. Onlar, sessiz bir netlik içindedirler çünkü yapmaları gerekeni yapacaklarını bilirler. Kendi yapabilirliklerinden şüphe etmezler çünkü görevlerini doğru yer ve zamanda yapacaklarını da bilirler. Biz bugün onların tarafına geçerek emin duruşlarını kendimiz için kabul ediyor, bunu paylaşıyor ve arttırıyoruz.
Bugün, bu duruşu seçmiş olanlar sizinle olacaklar. Öğrendikleri her şeyi ve tüm kazanımlarını bizimle paylaşacaklar. Hala emin olmayanlar da bugün bizimle bir olacak ve bizim duruşumuzu ödünç alarak güçlendirecekler. Bizim duyduğumuz çağrıyı daha doğmamış olanlar duyacaklar ve seçim yapma zamanları geldiğinde doğru seçimi yapacaklar. Bugün, sadece kendimiz için seçim yapıyoruz. Tanrı'nın size sunduğu mutluluğu kabul etmeniz için her saatin beş dakikasını ayırmaya değmez mi? Gerçek görevinizi hatırlamak için saatte beş dakika vermeye değmez mi? ölçülebilirliğin ötesinde kazanımları deneyimlemek için sizden istenen beş dakika çok mu? Siz zaten kaybedeceğinizin kesin olduğu binlerce anlaşma yaptınız.
Burada size, tüm acılardan kurtulmanızı garantileyecek ve dünyada bulunmayan neşeyi barındıran bir teklif sunuluyor. Zamanınızın küçük bir bölümünü vererek karşılığında zihinsel huzur ve netlik alacaksınız. Başarıya ulaşmanız da garantidir. Zamanın da bir anlamı olmadığı için, her şeyin karşılığında sizden istenen, hiçbir şeydir. Aslında hiçbir şekilde kaybedemeyeceğiniz bir anlaşma bu. Kazancınız ise sonsuz ve sınırsızdır!
Bugün, her saat Tanrı'ya sadece beş dakikanızı verin. O, egzersizlerinizde kullanmanız için kelimelerinize derin bir netlik ve kararlılık verecektir. Onun kelimeleri sizinkilerle birleşir.
Bugünün dersini her tekrarladığınızda kararlılığınızı koruyun. Tanrı'nın içinizdeki mükemmelliğinde ve netliğinde tüm inancınızı kullanarak egzersizleri gerçekleştirin. Onun içinizdeki güveni, söylediğiniz tüm kelimelere ışık getirecektir. Kelimelerin seslerini bırakıp gerçek anlamlarını keşfedeceksiniz. Bugün, Onunla birlikte uygulamanızı yaparken şunları söyleyin:
"Tanrı'nın kurtuluş planındaki rolümü kabul edeceğim."
Tanrı ile geçirdiğiniz her beş dakikada; O, kelimelerinizi kabul edecek ve onları inanç ve güven dolu olarak size geri verecektir. Alacağınız şey o kadar güçlü ve mükemmeldir ki, kelimeleriniz dünyayı umut ve memnuniyet ile aydınlatacaktır. Bugün, Onun hediyelerini almak ve dünyaya katmak için yakalayacağınız bu fırsatı kaçırmayın. Kelimelerinizi Tanrı'ya verin, O gerekeni yapacaktır. Gerçek görevinizi algılamanızı sağlayacak, mutluluğa giden kapıyı size açacaktır. Huzur ve güven Onun hediyeleridir; onlar, sizin sözlerinize vereceği cevaplarıdır. O, söylediğinizin doğruluğunu anlatmak için tüm inancı, neşesi ve eminliği ile cevap verir. Sonra Onun varlığı dolayısıyla dünyadaki ve Cennet'teki rolünüz konusunda tamamen emin olacaksınız. Onunla paylaştığınız her uygulama sürecinde, O sizinle olacaktır. Ona sunduğunuz her an için, O size sonsuzluğu ve huzuru sunacaktır. Bir saat boyunca, Onunla geçireceğiniz bir sonraki beş dakikaya hazırlanın. Mutluluk içinde geçireceğiniz zaman gelene kadar bu dersi tekrarlayın. Sıklıkla tekrarlayın çünkü böyle yaparak mutluluk içerisinde geçireceğiniz zaman için zihninizi hazırlamaktasınız.
Bir saat geçtiğinde, O sizinle biraz daha zaman geçirmek için gelecektir. Şükran içinde olun ve dünyevi tüm hedefleri, küçük ve kısıtlı düşünceleri bir kenara bırakın. Tanrı ile mutluluk içerisinde olacağınız bir zaman geçirin. Ona bir kez daha size verdiği rolü kabul ettiğinizi ve gerçekleştireceğinizi söyleyin. O da sizin bu seçimi yapmak istediğinizden emin olmanızı sağlayacaktır; çünkü bu seçimi, Onunla birlikte Siz yaptınız.
-
"Ben ruhum."
Bugünün düşüncesi, sizi tek bir Benlik olarak tanımlar. Hiçbir bölünmüş kimliği kabul etmez ve çelişen durumları bir arada algılamaya çalışmaz. Basitçe hakikati ifade eder. Bugün dersi uygulayarak hakikati hatırlamak; zihninizi, çatışmaların bulunduğu alandan alıp huzurun kalıcı olduğu alana taşır. Korkunun zerresi bile bu alana giremez; çünkü zihniniz deliliği terk ederek çifte benlik illüzyonundan kurtuldu.
Bugün, akıl sağlığını kazanmış ve Tanrı'nın Kutsal Evladı olan gerçek Benliğiniz hakkındaki hakikati vurguluyoruz. Siz; Yaratıcısının Sevgisi, huzuru ve neşesi içinde sonsuz olan ruhsunuz. Siz, Kendini tamamlayan ruhsunuz ve Yaratıcınız görevini sizinle paylaşmaktadır. O her zaman sizinle birliktedir, siz de Onunla Birsiniz.
Bugün, gerçeği zihninize daha da yaklaştıracağız. Uygulamayı gerçekleştirdiğiniz her anda, farkındalık size yaklaşır. Bazen bin yıl, bazen de daha fazlasını kurtarmaktasınız. Fazladan yaptığınız her dakika ise bu süreleri çarparak artırmaktadır çünkü mucize zamanın doğru kullanımıdır. Mucize zamanı doğru kullanır ancak zaman tarafından yönetilmez. Kurtuluşunuz mucizedir. İlk ve son mucize budur. İlktir ve sondur çünkü o, gerçek olan tek mucizedir.
Siz, zamanın sabit bir şekilde durduğu mucizeyi zihninde taşıyan ruhsunuz. Mucizevî zihin içerisinde bu egzersizleri yaptığınız her dakika, başı ve sonu olmayan sonsuz bir zaman dilimine dönüşür. Bu yüzden dakikalarınızı bunun için kullanırken istekli olun. Tanrı, mucizelerle birlikte zamansızlığı size sunuyor, Ona güvenin. Harcayacağınız en küçük gayretlerde bile Onun gücünü hissedeceksiniz.
Bugün Ona, size Onunla bir olduğunuz ruhu anlatması için ihtiyaç duyduğu dakikaları verin. O, isteyen tüm canlılara Sesi aracılığı ile çağrı yapar. Talep eden tüm canlılara görüşünü sunar ve hata ile basit hakikatin yer değiştirmesini sağlar.
Her saatinizin ilk beş dakikasını, ellerinizle Kutsal Rehbere sunun. O, bu süreleri alıp acı ve sefaletin hüküm sürüyor gibi göründüğü dünyaya taşımaktan memnun olacaktır. Getireceği iyileştirici hediyeleri almaya açık olan tek bir açık zihni bile boş geçmez. Hoş karşılanacağını bildiği her yere hediyelerini dağıtacaktır. Bir kişinin bu hediyeleri kendi düşünceleri olarak kabul ettiği ve kendini iyileştirmek için kullandığı her seferinde, düşüncelerin iyileştirici güçleri artacaktır. Bu şekilde, Ona sunulan hediyeler bin katına, yüz bin katına çıkacak. Ve size geri döndüklerinde, gü.leri verdiğiniz küçük hediyeleri aşacak. Aynı güneşin ışıkları parlamaya başladığında ateş böceğinin zayıf ışığının güneşin güçlü ışığının içine karışması gibi. Bu ışığın güçlü parlaklığı sizinle kalır ve sizi karanlığın dışına çıkaracak yolu açar. Yolu bir daha unutmayacağınız şekilde kalıcı kılar.
Bugünün mutlu egzersizlerine Kutsal Rehberin size söylediği kelimelerle başlayın ve Onun aracılığıyla bu kelimelerin dünya üzerinde yankılanmasına izin verin.
"Ben Ruhum, Tanrı'nın Kutsal Evladıyım;
tüm sınırlardan kurtulmuş, güvende ve iyileşmiş ve bütün,
bağışlayacak ve dünyayı kurtaracak kadar Özgürüm."
Kutsal Rehber, Tanrı'dan aldığınız hediyeleri kabul eder ve sizin aracılığınızla dünyaya ifade eder. Güçlerini yükseltir ve size fazlasını geri verir.
Bugün, her uygulama sürecini Ona sunmaktan memnun olun. Ve O size konuşacak. Size; Ruh olduğunuzu, Kutsal Rehber, Tanrı, kardeşleriniz ve Gerçek Benliğiniz ile bir olduğunuzu hatırlatacaktır. Size sunduğu kelimeleri her kullanışınızda, Onun size sunduğu garantiyi ve bu sözlerin hakiki olduğunu zihninizde duyun. Her türlü hırs karşısında, başka bir şey olduğunuza inanma eğilimi gösterirseniz bugünün egzersizlerini kullanın ve acı sonuçlarından kurtulun. Kutsal Rehber bugün size huzuru sunuyor. Onun sözlerini kabul edin ve Ona sunun.
-
"Kurtuluş, Benliğimin Birliğinden gelir."
Tek Benlik olmanıza rağmen, kendinizi iki benlik gibi deneyimlersiniz. İyi ve kötü, seven ve nefret eden, zihin ve beden gibi. Zıt kutuplara bölünmüş olma hissi sürekli olarak çelişki içeren duygular yaratmaktadır. Dolayısıyla benlik algınızdaki bu zıtlıkların ortasını bulmak için çılgınca çaba sarf edersiniz. Bu yüzden birçok çözüm ürettiniz fakat hiçbiri işe yaramadı. İçinizde karşılaştığınız zıtlıklar birbirine uyumlu değiller ve hiçbir zaman da olmayacaklar. Sadece bir tanesi var olabilir.
Ne kadar denerseniz deneyin, hangi yolları kullanırsanız kullanın ve sorunu nerede görürseniz görün gerçek ve illüzyonlar birleşemez. Bunu kabul etmeniz, kurtuluşunuz için gereklidir. Bunu kabul edene kadar, sonsuz bir ‘ulaşamayacağınız hedefler listesinin' peşinden koşacak, anlamsız bir şekilde zaman ve gayret sarf edecek, umut ve şüphe arasında gidip geleceksiniz. Bu şekilde devam ederseniz çabalarınızın her biri, bir önceki kadar sonuçsuz kalacak ve başarısızlık, bir sonraki için de kesin olacak.
Anlamsız problemler, onları yaratan sistem içerisinde çözülemezler. Çelişki içindeki iki benlik barışamaz. İyinin ve k.tünün buluştuğu bir nokta olamaz. Sizin yarattığınız benlikler, Benliğiniz olamaz ve Benliğiniz ikiye bölünürse Kendisi olarak kalamaz.
Zihin ve beden bir arada var olamaz. İkisini bir araya getirmeye çalışmayın çünkü biri diğerinin gerçekliğini inkâr eder. Eğer siz fiziksel bir gerçeklik olduğunuza inanırsanız, zihninizi algılayamazsınız. Çünkü zihniniz fiziksel bir parçanızda barınamaz. Ve eğer siz ruh iseniz, fiziksel algı sizin gerçekliğinizde anlamsız olur. Ruh, Kendisini ifade edebilmek için zihni araç olarak kullanır. Ruh'a ev sahipliği yapan Zihin huzur içinde ve neşe doludur. Gücü Ruh'tan gelir ve görevini mutlu bir şekilde gerçekleştirir. Yine de zihin kendisini Ruh'tan ayrı görebilir. Kendisini bir bedenin içinde algıladığında, kendini o bedenle özdeşleştirebilir. Böyle bir durumda görevini yerine getiremez, huzuru kaçar ve mutluluk anlamsız ve yabancı olur.
Ruhtan ayrı bir zihin, düşünemez. Kendini çaresiz, sınırlı ve zayıf görür çünkü Kaynağının gücünü reddetmiştir. Görevi ile bağlantısı kesildiği anda yalnız ve ayrı olduğunu düşünür. Her şey ve herkes ona karşı saldırıda bulunmaktadır ve o, cılız bedenini siper eder. Bu şekilde zıtlıkları birleştirmeye çalışır çünkü görevinin bu olduğunu düşünür.
Bununla daha fazla zaman kaybetmeyin. Bir rüyanın yarattığı anlamsız çelişkileri kim çözebilir? Çözüm gerçekte ne demektir? Amacı nedir? Neden vardır? Kurtuluş, illüzyonları gerçek yapamaz ve var olmayan bir problemi çözemez. Belki bugüne kadar bunun mümkün olduğunu düşündünüz. Tanrı'nın kurtuluş planında Evladı'na acı çektirebileceğini ve Onu kurtarmakta başarısız olabileceğini nasıl düşündünüz?
Benliğiniz gerçek Düşüncelerinizi korumaktadır; Onlar sizin zihninizde ve Tanrı'nın Zihninde varlığını olduğu gibi sürdürmektedir. Kutsal Rehber kurtuluşu zihninizde tutar ve böylece size, huzura giden yolu sunar. Kurtuluş, sizin Tanrı ile paylaştığınız bir düşüncedir çünkü Onun Sesi, kurtuluş çağrınızı kabul ettiğini söylüyor. Ve O, bunu sizin adınıza gerçekleştirdi. Kurtuluş, Benliğinizdeki Düşüncelerin beslediği sevgi dolu düşünceler içerisindedir.
Bugün, kurtuluşun bulunduğu bu sevgi dolu düşünceye ulaşmaya çalışacağız. Bu düşünce sizin zihninizdedir. Size tek Benliğinizden konuşan Tanrı tarafından zihninizde saklanmıştır. Her saat içerisinde beş dakikayı kullanarak zihninizin derinliklerinde Onu arayacağız. Kurtuluş, zihniniz ile Onun arasında köprü oluşturan bu Tek Benliğinizden gelir. Sabırlı bir şekilde bekleyin ve Tanrı'ya Benliğiniz hakkında konuşması için izin verin. O; zihninizin, Kaynağına döndüğünde ve Onun Niyetine hizmet ettiğinde yapabilecekleri hakkında konuşacaktır.
Şunu söyleyerek çalışma sürecine başlayın:
"Kurtuluş, Benliğimin Birliğinden gelir. Düşünceler, onları kullanmam içindir."
Sonra Onun düşüncelerini arayın. O düşünceler, sizin düşüncelerinizdir. Onlar sizin zihninizin rüyalar âleminde gezinmesine izin vererek inkâr ettiğiniz hakiki düşüncelerdir. Kurtuluşunuz sadece gerçek düşünceleriniz arasında bulunabilir.
Eğer başarılı olursanız zihninize gelen düşünceler, size kurtarıldığınızı ve zihninizin kaybettiğini sandığı amacını bulduğunu söyleyecekler. Benliğiniz amacını bulduğu zaman onu hoş karşılar ve kabul eder. Benliğiniz gücünü geri kazandığı zaman, Ruhunuzdan yayılıp her şeyi Yaratan Ruh ile birleşir. Zihniniz her şeyi kutsar. Çelişkiler biter ve iyileşirsiniz çünkü Benliğinizi buldunuz.
Benliğiniz, bugün başarısız olamayacağını biliyor. Belki zihniniz bir süre daha şüphe içinde olabilir. Bu sizi yıldırmasın. Benliğinizin getireceği büyük neşe ve tam farkındalık size verilecektir. Tanrı'ya ayırdığınız her beş dakika, zihninizde Onunla sizi birleştirecek ve Onun sizin için sakladığı hazine ile sizi buluşturacaktır.
Bugün, çıldırmış zihninize kurtuluşunun Benliğinizin Birliğinden geldiğini her söylediğinizde, büyüyen hazinenize çok değerli bir parça eklemiş olursunuz. İsteyen ve kabul edebilecek olan herkese bu hazinenin tamamı verilir. Bu yüzden bugün size vermeniz ve dolayısıyla almanız için verilen hazineyi düşünün!
-
"Ben Yaratıcım ile Bir olan tek bir Benliğim.
Bundan emin olarak bugünkü çalışma sürelerine başlayın. Zihninize verebileceğiniz tüm güveni ve netliği verin:
"Ben Yaratıcım ile Bir olan tek bir Benliğim.
Yaratımın tümü ile bütünüm.
Gücüm ve huzurum sonsuz, sınırsız."
Sonra gözlerinizi kapatın ve içinizden yavaşça ve derin bir şekilde tekrarlayın. Kelimelerin anlamlarının yavaşça zihninizin derinliklerine işlemesine izin verin. Yanlış düşüncelerin hepsinin temizlenmesine izin verin:
"Ben, tek bir Benliğim."
Bunu birkaç kez tekrarlayın ve bu kelimelerin ifade ettikleri anlamı düşünerek uygulamaya devam edin. Siz; ışık ve neşe ve huzur içerisinde güvende olan, bütün ve tek bir Benliksiniz. Siz, Tanrı'nın Evladısınız. Tek bir benliğiniz vardır, o da Yaratıcısı ile birdir. Amacınız, niyetiniz ve hedefleriniz de Onunla birdir. Amacınız tüm zihinlere bu birliği getirmektir. Bu şekilde Tanrı'nın birliğini, bütünlüğünü tüm yaratıma yayarsınız.
Siz; iyileştirilmiş, bütün ve tam olan tek bir Benliksiniz. Işığınızın, dünyayı saran karanlık örtüyü kaldırma gücü vardır. Böylece ışığın, sizin aracılığınızla dünyaya gelmesi ve dünyaya öğretisini sunması mümkün olur. Siz, var olan ve olacak olan her şey ile mükemmel uyum içerisinde olan tek bir Benliksiniz. Siz, Tanrı'nın Kutsal Evladı olan tek bir Benliksiniz. Bu Benlik içerisinde Tanrı ile ve tüm kardeşleriniz ile bütünlük içerisindesiniz. Niyetiniz bu şekilde Tanrı'nın Niyeti ile birleşir.
İçinize dünün ve bu Benliği hissedin. Bırakın O, tüm illüzyonlarınızı ve şüphelerinizi temizlesin. Bu sizin gerçek Kimliğiniz. Tanrı'nın Evladı olarak, sizi Yaratan gibi masumsunuz. Onun gücü ve sevgisi sonsuza kadar sizin de içinizde. Siz tek bir Benliksiniz ve Onu içinizde deneyimleme gücü size verilmiştir. Bu Benlik tüm illüzyonlarınızı ortadan kaldıracak ve içinizdeki kutsal hakikati ortaya çıkaracaktır.
Bugün yardımınıza ihtiyaç duyduğumuzu unutmayın. Dünyaya hakiki mutluluğu getirme görevindeki kendi küçük rolünüzü oynamanıza ihtiyaç var. Cennet, bugün bir deneme yapacağınıza güveniyor ve sizi bekliyor. Onun netliğini paylaşın, O sizindir. Uyanık olun. Bugün unutmayın.
Amacınızın gün boyunca aklınızdan çıkmasına izin vermeyin. Bugünün dersini mümkün olduğunca sık bir şekilde tekrarlayın ve anlayın ki, bunu her yapışınızda bir kişi umudun sesini duyar ve hakikat zihninde dolaşmaya başlar. Huzurun kanat çırpışının sesi içinde yankılanır. Tek bir Benlik olduğunuzu ve sizi Yaratan ile Bir olduğunuzu kabul etmeniz, dünyaya sizinle bir olması için çağrı yapar.
Bugün karşılaştığınız herkese bugünün düşüncesini sunun ve şunu söyleyin:
"Sen, benimle Bir olan tek Benliksin.
Yaratıcımızla bu Benlikte Biriz.
Benim ve Tanrı'nın Kimliğinden dolayı seni onurlandırıyorum.
O bizi Bir olarak sever."
-
"Ben Tanrı'nın beni yarattığı gibiyim."
Bugün, kurtuluşa bizi götürebilecek olan tek düşünce ile devam ediyoruz. Bu düşünce; tüm boş hırsları gereksiz kılarak güçlerini ellerinden alır, egoyu susturur ve yaptıklarını siler. Siz Tanrı'nın sizi yarattığı gibisiniz. Bu tek düşünce ile gördüğünüz dünyanın sesleri susar, görüntüleri kaybolur ve yarattığı düşünceler silinir gider. Bu şekilde kurtuluş gerçekleşir. Delilik ortadan kalkar ve akıl sağlığınız yeniden kazanılmış olur.
Hakiki ışık güçtür ve güç, masum olmaktır. Eğer gerçekten Tanrı'nın sizi yarattığı gibi iseniz, siz güçlü olmalısınız ve ışık içinizde sonsuz olmalı. Tanrı'nın varlığı sizin masum olduğunuzun, ışığın ve gücün içinizde olduğunun garantisidir. Siz Tanrı'nın sizi yarattığı gibisiniz. Karanlık, Tanrı'nın Evladının ihtişamını gizleyemez. Siz ışıkta duruyorsunuz. Masum olarak yaratıldığınız gücün içindesiniz ve sonsuza kadar da bu şekilde kalacaksınız.
Bugün, uyandığımız saatin ilk beş dakikasını, içinizde hakikati hissetmeye ayıracağız.
Hakikati aramaya aşağıdaki cümleler ile başlayabilirsiniz:
"Ben Tanrı'nın beni yarattığı gibiyim.
Ben sonsuza kadar Onun Evladıyım."
Sonra, içinizde Tanrı'nın Evladına ulaşmaya çalışın. Bu, hiç suç işlememiş ve hakikati illüzyonla değiştirmemiş olan Sizsiniz. Bu, Tanrı'dan kopup, dünyayı güvensiz bir şekilde deneyimleyen siz değilsiniz. Bu hiçbir korkuyu bilmeyen ve bu şekilde ne kayıp ne ölüm ne de acıyı tanıyan Sizsiniz.
Tüm illüzyonlarınızı, sembollerinizi bir kenara bırakmanız kendinize yüklediğiniz anlamları, iyi ve kötü tüm özellikleri aşmanız ve sessizlik içinde hakikati duymayı beklemeniz dışında sizden bir şey beklenmemektedir. Tanrı, Kendisi'nden bunu isteyen herkesin, istediğini alacağına dair Kendi Sözü'nü verdi. Siz bunu istiyorsunuz. Başarısız olmayacaksınız çünkü Tanrı başarısız olamaz.
Gün içerisinde her saatin ilk beş dakikasında uygulama yapma gerekliliğini karşılayamasanız bile kendinize mümkün olan her fırsatta şunları hatırlatın:
"Ben Tanrı'nın beni yarattığı gibiyim.
Ben sonsuza kadar Onun Evladıyım."
Bugün Tanrı'nın sizi yarattığı gibi olduğunuzu sıklıkla kendinize hatırlatın. Ayrıca gün içerisinde sizi rahatsız eden herkese içinizden şunu söyleyerek cevap verin:
"Sen Tanrı'nın seni yarattığı gibisin.
Sen sonsuza kadar Onun Evladısın."
Bugün saatlik egzersizleri yapabilmek için tüm gayretinizi gösterin. Her uygulama, kurtuluşunuz için dev bir adım ve kursun düşünce sistemini öğrenmek için bir dönüm noktası olacaktır.
-
"Işık ve neşe ve huzur sonsuza kadar içimdedir."
Bugünün uzun uygulamasını uyanır uyanmaz ilk beş dakikada yapmak, en üst düzeyde verim almanızı sağlayacaktır. Uygulamaya, yaratılışınız hakkındaki hakikati düşünerek başlayın:
"Işık ve neşe ve huzur sonsuza kadar içimdedir.
Masum oluşum Tanrı tarafından garanti edilmiştir."
Sonra, kendinizle ilgili yarattığınız tüm aptalca benlikleri bir kenara bırakın ve uygulama sürecinin kalanını, kendi yarattığınız kimliği bırakıp Tanrı'nın size verdiği Kimliğinizi deneyimleyerek geçirmeye çalışın.
Siz, ya Tanrının yaratımı ya da kendi yarattığınızsınız. Sadece bir tek Benlik hakiki olabilir; biri hakiki ise diğeri yoktur. Tek Benliğinizin bütünlüğünü deneyimlemeye çalışın.
Onun Kutsallığını ve yaratıldığı sevgiyi kutlayın. Kendi yarattığınız, kötülük ve suça dair basit illüzyonlarınızın, Kutsallığınızın .nüne geçmesine izin vermeyerek Kendi hakiki gerçekliğinize ulaşın. Tanrı'nın Evladının Kendine gelmesine izin verin. İşte buradasınız. Bu gerçek Benliğiniz. Bu böyle olduğu için ışık ve neşe ve huzur sonsuza kadar içinizdedir.
Bu egzersizleri gün içerisinde her saatin ilk beş dakikası, uygulamaya istekli olmasanız veya uygulama fırsatı bulamasanız da yapmaya çalışın. Mümkün olduğunca sık uygulama yapın. Saatte bir kez, en azından şu cümleleri hatırlamaya çalışın:
"Işık ve neşe ve huzur sonsuza kadar içimdedir.
Masum oluşum Tanrı tarafından garanti edilmiştir."
Sonra bir dakikanızı bunun sizin hakkınızdaki hakikat olduğunu düşünmeye ayırın. Eğer sizi rahatsız ediyor gibi görünen bir durum ortaya çıkarsa bu düşünceleri tekrar ederek korku illüzyonlarını dağıtın. Bir kişiye kızarsanız sessizce şunu söyleyin:
"Işık ve neşe ve huzur sonsuza kadar içindedir.
Masum oluşun Tanrı tarafından garanti edilmiştir."
Bugün dünyanın kurtuluşu için birçok şey yapabilirsiniz. Bugün, Tanrı'nın kurtuluşa dair size verdiği görevi yerine getirmek için yapabileceğiniz birçok şey vardır. Bu yüzden bugünün dersinin doğru olduğunu kendinize kanıtlamak için çalışın.
-
"Mucizeler ışıkta görülür ve ışık ile güç birdir."
Bugünün dersi dünün devamı niteliğindedir. Siz ışığı güç olarak, karanlığı da zayıflık olarak algılamazsınız çünkü görmek için bedeninize, gözlerinize ve beyninize güvenirsiniz.
Örneğin gözünüzün önüne bir parça cam koyarak gördüklerinizi değiştirebileceğinizi düşünürsünüz. Bu, sizin fiziksel beden olduğunuza ve bedenin gözlerinin görebileceğine dair sihre olan inancınızın sonucudur. Bununla birlikte fiziksel beyninizin düşünebildiğine de inanırsınız. Eğer düşüncenin doğasını anlasaydınız bu aptalca düşünceye sadece gülerdiniz. Siz sanki güneşi ısıtan ve aydınlatan kibriti elinizde tutuyormuşsunuz gibi davranırsınız. Siz dünyayı avucunuzun içinde sıkıca tutarken güvende olduğunuzu düşünürsünüz. Bu, bedeninizin gözlerinin gördüğü veya beyninizin düşündüğü inancı kadar aptalcadır.
Gördüğünüzdeki ışık, Tanrı'nın içinizdeki gücüdür çünkü düşündüğünüz zihin, Tanrı'nın Zihnidir. Onun gücü sizin zayıflığınızı ortadan kaldırır. Fiziksel bedeninizin gözlerinden algılanan, zayıflıktır. Karanlığın içerisinde size benzeyenlere; küçük, zayıf, hasta, ölümlü, ihtiyaç içinde, aciz, korkmuş, aç ve neşesiz olanlara tutunursunuz. Bunlar göremeyen ve kutsayamayan gözlerin gördükleridir.
Güç, görünenin ötesini algılayarak bunların hepsini aşar. Gözlerini görünenin ötesindeki ışığa sabitler. Kendisinin de parçası olduğu ışıkla birleşir. Güç, sizin Kendinizin içinde olduğu ışığı getirir. Karanlıkta olduğunuz zaman gerçek olmayan bir benlik algılarsınız.
Güç sizin hakikatinizdir. Zayıflık ise hatalı bir şekilde tapındığınız bir idoldür. Zayıflığa adanarak gücü engellediğinize ve Tanrı'nın ışık olarak yarattığı yeri karanlığın yönettiğine inanırsınız.
Gücün hakikatten gelip Kaynağının ışığını yansıttığı gibi, karanlık da yaratıcısının zayıflığını yansıtır. O hastadır ve kendisi gibi hasta olanı görür. Hakikat, kurtarıcıdır ve herkese sadece mutluluk ve huzur getirir. İsteyen herkese sınırsız kaynaktan güç sağlar. Bir kişide eksiklik olması, bütünde eksiklik olduğu anlamına gelecektir. Bu yüzden ışığını öyle bir verir ki; herkes, her zaman ve her şekilde bir bütün olarak faydalanır. Hakikat gücünü herkesle paylaşır ve böylece herkesi amaç, bağışlama ve sevgi konusunda birleştiren mucizeyi yaratır.
Karanlıkta algılandığı için zayıflık, bağışlamada ve sevgide bir amaç göremez. Kendisi dışındakileri kendinden ayrı ve farklı algılar; bu yüzden dünyada paylaşabileceği hiçbir şey yoktur. Yargılar, mahkûm eder, sevmez. Karanlıkta saklanırken güçlü ve kudretli olduğunu, limitlerini aştığını hayal eder fakat limitlerinin devleştiğinin farkında değildir.
Zayıflık kendinden korkar, nefret eder ve kendine saldırır. Karanlık, gördüğü her şeyi saklar ve bu yüzden rüyaları da kendi gibi korku doludur. Mucizeleri burada bulamazsınız.
Burada sadece nefret olabilir. Karanlık kendisini, gördüğü her şeyden ayırır. Hâlbuki güç ve ışık kendilerini bir olarak görür. Gücün ışığı, sizin gördüğünüz ışık değildir. Değişip, kısılıp kaybolmaz. Geceden gündüze ve sonra yine bir sonraki sabaha kadar tekrar geceye dönmez.
Gücün ışığı, sevgi gibi süreklidir. Vermeye her zaman isteklidir çünkü onun verdikleri, kendine verilir. Ondan istenenler boşa istenmez. Onun alanına giren hiç kimse mucizeler gözlerinin önüne serilmeden, kalbine ışığın gücünü almadan ayrılamaz.
İçinizdeki güç, size ışığı sunar ve görüşünüze rehberlik ederek bedeninizin gözlerinin, kendini kandırmaya yol açan boş gölgelerde dolaşmasını engeller. Güç ve ışık içinizde bir olur ve onların birleştiği noktada Kendiniz, sizi karşılar. Bugün aradığımız yer, bu buluşma noktası. Bu nokta, Tanrı'nın huzuru içinde Gerçek Kendiniz olarak Tanrı'nın Evladının sizinle Bir olmak için bekledikleri yerdir. Tanrı'nın Evladı; Kendini, Birliğini bulmayı bekliyor.
Bugün, bu buluşmayı gerçekleştirmek için iki kez yirmi dakika ayıralım. Bugün, Gerçek Kendinizle buluşmak istiyorsunuz. Gerçek Kendinizin gücü, görme gücünün ışığını size sunacaktır. Bugün bir süreliğine karanlığı bir kenara bırakın. Bugün ışıkta görme pratiği yapacağız. Bedenin gözlerini kapatacağız ve hakikate, benliğimiz ile Benliğimizin buluşma noktasının neresi olduğunu, ışıkla gücün bir olduğu yeri soracağız.
Sabah ve akşam bu şekilde uygulama yapacağız. Sabah buluşmasından sonra günün kalanını, akşam tekrar yaşayacağımız buluşma için hazırlanarak geçireceğiz. Bugünün dersini mümkün olduğunca sıklıkla tekrar edelim. Görmeye başladığınızı fark edin. Karanlıktan ayrılıp sadece mucizelerin algılanabileceği ışığa giriyorsunuz.
-
Ders 91
"Mucizeler ışıkta görülür."
Mucizelerin ve vizyonun her zaman birlikte olduğunu hatırlamak önemlidir. Bunun sürekli tekrar edilmesi gerekir. Sizin yeni düşünce sisteminiz ve bunun size kazandıracağı algı açısından bu düşüncenin çok büyük önemi vardır. Mucize her zaman oradadır. Mucizenin varlığı vizyonunuzdan kaynaklanmaz, yokluğu da görmedeki başarısızlığınız değildir. Değişen tek şey mucize farkındalığınızdır. Mucizeleri sadece ışıkta görebilirsiniz, karanlıkta değil.
Bu açıdan ışık sizin için çok önemlidir. Siz karanlıkta durduğunuz sürece, mucizeler görülmez olur. Göremediğiniz için var olmadıklarına inanırsınız. Bu durum, karanlığı ortaya çıkaran mantıksal denklemin hatalı oluşundan kaynaklanır. Işığı inkâr etmeniz, onu görememenize yol açar. Işığı görememek karanlığı görmek demektir. Işık orada olsa bile, sizin için işe yaramaz hale gelir. Onu kullanamazsınız çünkü orada olduğuna inanmazsınız. Karanlığın gerçek gibi görülmesi, ışığın var olduğu düşüncesini anlamsız kılar.
Bu yüzden, görmediğiniz şeyin orada olduğunun söylenmesi size delilik gibi görünür. Orada olmayanı görmenin değil de, olanı görmemenin delilik olduğuna inanmazsınız. Bedenin gözlerinin gerçekten gördüğünü düşünürsünüz ve bu konuda hiçbir şüpheniz yoktur. Size gösterdikleri görüntülerin gerçek olduğundan hiç şüphe etmezsiniz. Siz karanlığa inanırsınız, ışığa değil. Bu nasıl tersine çevrilebilir? Bu size imkânsız gibi görünür ve böyle düşünen sadece siz değilsiniz.
Gayretleriniz az olsa da büyük bir güç tarafından desteklenirler. Bu gücün ne kadar yüce olduğunu fark ettiğiniz anda, tüm şüpheleriniz kaybolur. Bugün kendimizi, bu gücü hissetmeye adayacağız. Tüm mucizelerin çok yakınınızda bulunmasını sağlayan yüce gücü keşfettiğiniz anda, bir daha asla şüphe duymazsınız. Siz içinizdeki gücü hissetmeye başladıkça, zayıflık düşüncelerinizin gizlediği mucizeleri fark etmeye başlarsınız.
Bugün üç kez, sessizlik içerisinde tüm zayıflıklarınızı bir kenara bırakacağınız onar dakikalık zaman ayırın. Kendinize, fiziksel bedeniniz olmadığınızı hatırlatırsanız bunu yapmak kolaylaşacaktır. İnancınız, gerçekten istediğiniz şeye yöneldiği zaman zihniniz de buna uygun davranır. Hakiki iradeniz size rehberlik eder ve iradenizin niyet ettiği şeyi gerçekleştirme gücü mevcuttur. Seçiminiz buysa bedeninizden kurtulabilirsiniz. Gerçekten isterseniz içinizdeki hakiki gücü deneyimleyebilirsiniz.
Uzun uygulama süreçlerine, hakiki sebep-sonuç ilişkisini aşağıdaki şekilde vurgulayarak
başlayın:
"Mucizeler ışıkta görülür.
Bedenimin gözleri ışığı algılamıyor.
Fakat ben bedenim değilim. Ben kimim?"
Yukarıdaki ifadenin sonundaki soru bugünkü egzersizlerimiz için gereklidir. Olduğunuzu düşündüğünüz her şey, temizlenmesi gereken inançlardır. Fakat gerçekten kim olduğunuz size gösterilmelidir. İlk olarak, bir beden olduğunuza dair hatalı inancın düzeltilmesi gerekir. Kim olduğunuza dair hakikat, size hatalı inançlarınızın gizlediklerini fark ettirerek içinizdeki gücü açığa çıkaracaktır.
Eğer bedeniniz değilseniz kimsiniz? Kutsal Rehberin, zihninizdeki beden olduğunuz algısını değiştirmek için kullanacağı araçların farkında olmalısınız. Bedeniniz olduğunuz inancından vazgeçerken, yerine gerçek olduğunu hissettiğiniz bir şey koymalısınız. Bedeniniz yerine, daha sağlam ve güvenilir, inancınızı daha fazla hak eden ve hakiki olan bir şeyin gerçek deneyimine ihtiyacınız vardır.
Eğer bir beden değilseniz kimsiniz? Bunu samimiyetle sorun. Sonra bir iki dakika boyunca kim olduğunuza ve özelliklerinize dair yanlış ve hatalı düşüncelerinizin düzeltilmesine izin verin. Düzeltilenlerin yerine karşıtlarını koyabilirsiniz.
"Zayıf değilim, güçlüyüm.
Aciz değilim, yetkinim.
Kısıtlı değilim, sınırsızım.
Şüphe içinde değilim, eminim.
İllüzyon değilim, gerçeğim.
Karanlıkta göremem, aydınlıkta görürüm."
Egzersizin ikinci bölümünde, kendi hakkınızdaki bu gerçekleri deneyimlemeye çalışın. Gücü deneyimlemenin nasıl bir şey olduğuna özellikle odaklanın. Tüm zayıflık hissinin, bir beden olduğunuz inancından doğduğunu hatırlayın. Bu gerçek değildir. Bu hatalı bir inançtır.
Bu konudaki inancınızı bir anlığına da olsa tamamen bırakmayı deneyin. Çalışmalarımızın ileri aşamalarında, inanmaya değecek olan şeylere inanmak için gittikçe daha istekli olacaksınız.
Egzersiz sürecinin kalan zamanında rahatlayın. Emekleriniz az olsa da Tanrı ve Düşünceleri tarafından tamamen desteklendiği için işe yarayacağından emin olun. Gerçek gücünüz Onun Düşüncelerinden gelir. İçinizde bu gücü hissetmenizin yolu onlardan geçer. Bu uygulama sürecinde bu düşünceler içinizde bütünleşir. Bu şekilde, onların amacıyla sizinki bir olur. Tanrı'nın Düşünceleri ışığında mucizeleri göreceksiniz çünkü onların gücü sizindir. Onların gücü gözleriniz olur ve siz görürsünüz.
Her saat içerisinde, beş veya altı kez düzenli aralıklarla kendinize mucizelerin ışıkta görülebileceğini hatırlatın. Ayrıca, zihninizi dağıtan her şey için bugünün dersini kullanabilirsiniz. Bu amaçla kullanacağınız uygulama şekli şöyle olmalıdır:
"Mucizeler ışıkta görülür. Bu yüzden gözlerimi kapatmıyorum."
-
Ders 90
79 – 80
79) "Problemi fark etmek istiyorum ki çözülebilsin."
Bugün tek problemin, benim tutmakta kararlı olduğum kederlerden oluştuğunu fark ediyorum. Ayrıca çözümün, her zaman kederlerimin yerini almasına izin vereceğim bir mucize ile geleceğini anlıyorum. Bugün, sadece tek bir sorun ve tek bir çözüm olduğunu fark ederek kurtuluşun basitliğini/kolaylığını görüyorum. Problem kederdir, çözüm ise mucize. Kederlerin yerini mucizelerin almasına izin veriyorum.
Özellikli durumlar için uygulama tavsiyesi şu şekillerde olabilir:
"Bu durum bana çözülmesini istediğim bir problem sunuyor.
Bu kederin arkasındaki mucize, bu problemi benim için çözecek.
Bu problemin çözümü, arkasında gizlediği mucizededir."
80) "Tüm problemlerimin çözülmüş olduğunu fark ediyorum."
Zamanı yanlış kullandığım için problemlerim varmış gibi görünür. Ben, önce problemin geldiğine ve çözülebilmesi için zaman geçmesi gerektiğine inanırım. Problem ve çözümün aynı anda ortaya çıktıklarını algılayamam. Bunun sebebi, Tanrı'nın her problemin içine çözümü yerleştirdiğini göremememdir. Gerçekte problem ve çözüm zaman ile ayrılamaz. Eğer izin verirsem Kutsal Rehber bana bunu öğretecek. Böylece, zaten çözülmüş olmayan hiçbir problemimin olamayacağını anlayacağım.
Özellikli durumlara uygun uygulama şekli şöyle olabilir:
"Bunun (durumun/kişinin) çözülmesi için beklememe gerek yoktur.
Bu problemin çözümü bana verilmiştir. Kabul edersem görebilirim.
Zaman, bu problemi çözümünden ayıramaz."
-
Ders 89
77 – 78
77) "Mucizeler hakkımdır."
Mucizeler hakkımdır çünkü Tanrı'nın yasalarından başka bir yasayı kabul etmiyorum. Onun yasaları beni tüm kederlerden kurtarır ve onların yerine mucizeleri getirir çünkü kederler, mucizeleri saklayan illüzyonlardır. Şimdi, sadece Tanrı'nın yasalarının bana verdiklerini almayı kabul ediyorum ki görevimi yerine getirebileyim.
Özellikli durumlarda, dersi şu şekilde uygulamanız tavsiye edilir:
"Bunun (durumun/kişinin) arkasında hakkım olan bir mucize var.
Sana karşı kederleri tutmak yerine sana ait olan mucizeyi sunacağım (isim).
Gerçekten görebilirsem bu bana bir mucize sunacak."
78) "Mucizeler tüm kederlerin yerini alsın."
Bu düşünce sayesinde benim niyetim ile Kutsal Rehberin niyeti birleşir ve tek niyet olur. Bu düşünceyi kabul ederek cehennemden kurtarılmayı kabul ederim. Bu düşünce sayesinde, Tanrı'nın kurtuluş planına uygun olarak tüm illüzyonlarımın hakikatle yer değiştirmesini istediğimi ilan etmiş olurum. Hiçbir istisna ve ihtimali kabul etmiyorum. Tüm Cennet'i ve sadece Cennet'i istiyorum çünkü Tanrı, Onun benim olmasını istiyor.
Özellikli durumlara uygun uygulama şekli şöyle olmalıdır:
"Bu kederi, kurtuluşumdan ayrı görmeyeceğim.
Kederlerimizin yerini mucizeler alsın (isim).
Bunun ötesinde, tüm kederlerimi bitirecek ve hepsinin yerini alacak olan mucize var."
-
Ders 88
75 – 76
75) "Işık geldi."
Saldırı yerine kurtuluşu seçtiğimde, zaten orada olanı görmeye başlarım. Kurtuluş zaten verilmiş olan bir karardır. Saldırı ve kederler yokturlar ve bu yüzden onları seçemem. Bu yüzden seçtiğim şey her zaman ya hakikat ya da illüzyondur. Orada olan veya olmayan arasında seçim yaparım. Işık geldi. Yalnızca ışığı seçebilirim çünkü onun alternatifi yoktur. Karanlığın yerini ışık aldı. Artık karanlık yok.
Özellikli durumlar için uygulama tavsiyesi şu şekildedir:
"Bu (durum/kişi), bana karanlığı gösteremez .ünkü ışık geldi.
Senin içindeki ışık, görmek istediğim tek şeydir (isim).
Bunda sadece gerçekten orada olanı görmek istiyorum."
76) "Tanrı'nın yasalarından başka yasa yoktur."
Bu, kurtuluşumun mükemmel ifadesidir. Tanrı'nın yasaları dışında hiçbir yasa beni bağlamaz. Sürekli olarak farklı yasalar yaratıp, onlara kendi üzerimde güçler atfederim. Ben sadece onlara inandığım için acı çekerim. Benim üstümde hiçbirinin gerçek bir etkisi olamaz. Sadece Tanrı'nın yasaları benim üzerimde etkili olabilir. Onun dışındaki tüm etkilerden kurtuldum çünkü Tanrı'nın yasaları kurtuluşun yasalarıdır.
Özellikli durumlara uygun uygulama şekli şöyle olabilir:
"Bunu (durumu/kişiyi) algılayış şeklim, hiç olmayan yasalara inanmama yol açıyor.
Bunda, Tanrı'nın yasalarının işe yaradığını görüyorum.
Bunda, kendi yasalarımın değil Tanrı'nın yasalarının işlemesine izin veriyorum."
-
Ders 87
73 – 74
73) "Işık tek arzum."
Bugün irademin gücünü kullanacağım. Benim niyetim karanlıkta, korkunç gölgelerin arasında görünmeyen ve gerçek olmayan şeylerden korkarak kaybolmak değil. Işık bugün rehberim olsun. Beni nereye götürürse götürsün onu takip edeceğim ve bana gösterdiğini göreceğim. Bugün hakiki algının huzurunu deneyimleyeceğim.
Özellikli durumlar için uygulama tavsiyesi şu şekildedir:
"Bu (durum/kişi), görmek istediğim ışığı gizleyemez.
Benimle ışıkta duruyorsun (isim).
Bu, ışıkta farklı görünecek."
74) "Tanrı'nın Niyetinden başka niyet yoktur."
Bugün güvendeyim çünkü Tanrı'nın dışında başka niyet veya irade yoktur. Başka iradeler olduğuna inandığımda korkmam doğaldır. Korktuğum zaman saldırırım ve saldırdığım zaman sonsuz güvenliğim tehdit altındaymış gibi algılarım. Bugün bunun hiç gerçekleşmediğini hatırlıyorum. Güvendeyim çünkü Tanrı'nın Niyeti dışında niyet olamaz.
Özellikli durumlara uygun uygulama şekli şöyle olmalıdır:
"Bunun (durumun/kişinin), Tanrı'nın Niyeti ile uyumlu olduğunu algılıyorum.
(İsim), Onun Evladı olman Tanrı'nın ve benim niyetimiz.
Bunu nasıl algılarsam algılayayım bu, benim için Tanrı'nın Niyetidir."
-
Ders 86
71 – 72
71) "Sadece Tanrı'nın kurtuluş planı işe yarar."
Kurtuluşumu çılgınca dışarıda aramam anlamsızdır. Kurtuluşumu başka insanlarda ve başka şeylerde gördüm. Fakat onlara ulaştığımda orada olmadığını fark ettim. Kurtuluşumun nerede olduğu konusunda yanıldım. Ayrıca ne olduğu konusunda da yanıldım. Daha fazla boş arayışlara girmeyeceğim. Sadece Tanrı'nın kurtuluş planı işe yarar ve Onun planı asla başarısız olamaz. Bunu kutlayacağım.
Özellikli durumlar çıktığı anda bu düşünceyi şu şekilde uygulayın:
"Tanrı'nın kurtuluş planı, bunu (durumu/kişiyi) algılayış şeklimden beni kurtaracak.
Bu, Tanrı'nın kurtuluş planında bir istisna olamaz.
Bunu, Tanrı'nın kurtuluş planının ışığında göreceğim."
72) "Kederleri tutmak Tanrı'nın kurtuluş planına bir saldırıdır."
Kederleri tutmak, Tanrı'nın planının işe yaramayacağını kanıtlamaya yönelik bir girişimdir. Kederleri tutarak tek kurtuluş umudumu, farkındalığımdan gizliyorum. Kendi faydama olan her şeye delice saldırıp yok etmeyeceğim. Tanrı'nın planını kabul edeceğim ve mutlu olacağım.
Özellikli durumlarda uygulama şekli şöyle olabilir:
"Buna (duruma/kişiye) baktığım her anda, kurtuluş ve yanlış algılama arasında seçim yapıyorum.
Bunda kederleri gördüğüm sürece, kurtuluşumu göremeyeceğim.
Bu, kurtuluş için çağrı yapmaktadır, saldırı için değil."
- Laat meer zien