Afleveringen
-
Bizi kaygıya düşüren şey yaşanan kötü şeyler değil, onların etrafında dönerek onu besleyen kötü düşüncelerdir. Bu düşünceleri yönetmeyi öğrenmediğimizde, kaygılar yaşamımızı şekillendirmeye başlar. Bu bölümde, 3 adımda düşünme şeklimizi nasıl yeniden yapılandırırız, bunun üzerine konuşacağız.
-
Çoğu zaman akışına bırakmakla, salıvermeyi insan karıştırıyor. Akışına bırakmak nedir? Ne zaman aslında akışına bırakmak yerine atalete kapılıyoruz, bu bölümde bu konu üzerine konuşacağız.
-
Zijn er afleveringen die ontbreken?
-
Zor zamanların içinden geçerken insan zihni kolaylıkla karanlığa düşer. Süreci yönetmeyi bir köşeye bırakır ve sürecin içinde kaybolur. Peki böyle zamanlarda ne yapmalı?
-
Farkında olarak ya da olmadan yarattığımız alışkanlıklar, zaman içinde bizi yaratmaya başlar. Biz alışkanlıklarımızı yönetmediğimizde, alışkanlıklarımız bizi yönetir.
-
İçimizdeki gücü uyandırabilmek için, onu ortaya çıkaracak durumlara maruz kalmamız gerekir. Bu durumların içinden geçerken, başımıza gelen şeyin hizmetini alabilmek esastır.
-
Değerimizi kolayca unutuyoruz. Varlığımızı sahip olduklarımız ya da yaptıklarımızla ölçmeye çalışıyoruz. Bu durumsa bizi kolaylıkla kendimiz olmak yerine, değerli olacağımızı zannettiğimiz hallere sürüklüyor. Peki nedir insanın asıl değeri...
-
Kabullenemedigimiz insanlar, arka planda ortaya koyamadigimiz, golgede biraktigimiz ve hatta belki de savastigimiz özelliklerimizi anlatir. Bu insanlar, kendi karanlik yanlarimizi gormek icin farkındalik yaratacak iliskiler sunar bize.
-
Kabullenmek oldukca zorlu bir eylemdir. Kabullenemek, keskin bir aklin urunudur ve bizim hayata uyumlanmamizi, yolumuza devam edebilmemizi saglar. Basimiza gelen her seyin hizmetini alabilmemiz icin cok onemli bir dinamiktir.
-
Zihnimiz dogasi geregi olumsuz dusunme egilimi gösterir. Zihnimize olumlu dusunmeyi ogretmedigimiz surece, basimiza gelen olaylarin hizmetini gormekte ve faydasina ulasmakta zorlanabiliriz.
-
Iliskilerde ihtiyaclari gozetmek, iliskide sevgiyi en yuce haliyle deneyimlememize olanak saglayan bir farkindalik yaratir. Ihtiyacini gozettigimiz kisi ile zaman icinde butunlestigimize, onun bizim bir parcamiz olduguna sahitlik etmeye baslariz.
-
Hicbir savasin kazanani yoktur. Bazi savaslarin sadece daha cok kaybedeni vardir. Bu bolumde zamana karsi bir zafer kazanmanin mumkun olmadigini ve her savasin insanin icindeki karanligin kacinilmaz bir yansimasi oldugu uzerine konusacagiz.
-
Basari ve basarisizlikta ayni kalabilmektir yoga. Huzurun en buyuk kaynaklarindan biridir, sonuc degil surec odaklı yasamak. Bunu basarabildiginde kisi, su anda mevcut olmak kapasitesini de artirir.
-
İliskilerde dogru mesafeyi bulmak, her iki tarafin da iliskinin icinde kendi olabilecegi bir alana sahip olmasi demektir. Bu mesafeleri ayarlamak bilgelik gerektirir.
-
Agzimizdan cikan her soz yasamimizda yerini arar. Verdigimiz nasihatlar ya da laf olsun diye agzimizda dolanan sozler bizim akasik alanımızı tonlar. Dolayısı ile hayat, bizim bu cumlelerimizin arkasinda duruyor olmamizi bekler.
-
Ruya alemi de tipki dunya alemi gibi elementlerden olusur. Karmalarin cözüldügü ve yasadigimiz her deneyimin benligimizde derin anlamlari olan bu alemi anlamak uzerine bir yolculuga cikacagiz.
-
Bu bolumde Hayvanlardan Destek Almanin Gizemli Sanati kitabim uzerine sohbet edecegiz. Hayvanlar ve elementlerin nasil bir iliskisi vardir? İnsan hayvanlarla nasil bir iliski icerisindedir?
-
Soyleyen soylediginden, dinleyen anladigindan mesuldur. Yanlis anlasilma, insanin dogasi geregi kacinilmazdir. Peki neden?
-
Alanina sahip cikmak, sahip oldugun niteliklere, dharmana sahip cikmaktir. Alanina sahip cikamayan, kendi hikayesini de yitirmeye baslar...
-
Gorunur olmak insan olmanin ve bu dunyada var olmanin getirdigi dogal bir ihtiyactir. Senin ve benim birbirimizi gormemizle bir deneyim sureci baslar. Peki gorunmenin dogasi nasil calisir?
-
Bu bolumde gormemezlikten geldigimiz duygularimizin, hislerimizin bize ne yaptigi uzerine konusacagiz. Bazen biraz yalniz kalmak ve icine donmek bir ihtiyac degil, mecburiyettir.
- Laat meer zien